Şafii mezhebinde zekatta altının ayar farkına bakılır mı?
BildirSoru
Lütfen bu sorunun neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Şafii mezhebine göre altın hesabı yapılırken ayar farkına bakılır mı? Açıklarsanız sevinirim!
Cevap ( 1 )
Lütfen bu cevabın neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Peygamberimiz şöyle ifade buyurmuştur:”Mallarınızı zekât ile koruyun, hastalarınızı sadaka ile tedavi edin ve belâya karşı duayı (bir kalkan olarak) hazır tutun.” (Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 6/347; Taberânî, el-Kebîr, 10/157.)
Şafiî mezhebi dışındaki mezheplere göre zekâtın vacip olmasının şartlarından biri de, malın borçtan arındırılmış olmasıdır. Şafiî mezhebine göre ise bir malın zekâta tâbi olması için, borçtan arındırılmış olması şart değildir. Bir kişi borçlu da olsa, bu borcu nisab miktarını alt etse de elinde bulunan malının zekâtını vermekle yükümlüdür. (Şirbînî, Mugni’l-Muhtâc, 2/125.)
Sorunuza gelince Nisab miktarını buldukları takdirde altın ve gümüş zekâta tâbidir. Altının nisabı 20 miskaldir (80,18 gr.). Tabi bu 24 ayar dediğimiz saf altın olacak şekilde 20 miskal olacak şekilde hesaplanacak. Buna göre nisab miktarını bulan altının kırkta birini zekât olarak vermek gerekir.Gümüşün nisabı ise 200 dirhemdir (561 gr.). Nisab miktarı gümüşe sahip olan kişinin de bunun kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir. Bu anlatılanlar, takılar dışındaki altın ve gümüşlerle ilgili hükümlerdir.Kadınların aşırıya kaçmayacak miktardaki takıları zekâta tâbi değildir. Kadının 200 miskali (818 gr.) aşmayan miktardaki takıları, aşırı miktarda sayılmadığı için zekâttan muaftır.
Hanefî mezhebine göre kadının altın takıları 20 miskalden (80,18 gr.) fazla olursa zekâta tâbi olur.
Kişi, her biri nisab miktarından az olan altını ile gümüşünü, nisabı tamamlamak için birbirine eklemek mecburiyetinde değildir. Meselâ bir kişinin 10 miskal (40,9 gr.) altını ile 100 dirhem (280,5 gr.) gümüşü varsa, bu ikisinin toplamı nisaba ulaşsa bile bu kişi zekât vermekle yükümlü olmaz.Şafiî mezhebi dışındaki diğer mezheplere göre her biri nisab miktarından az olan ama ikisinin toplamı nisaba ulaşacak miktarda altın ve gümüşe sahip bulunan bir kişi, bu altınları ile gümüşünü birbirine katar ve kırkta birini fakirlere zekât olarak verir.( Nevevî, el-Mecmû’, 6/491; Tahtâvî, Haşiye alâ Merâkı’l-Felâh, s. 390.)
Şafiî mezhebinin esas aldığı hadiste sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “20 miskalden az altında ve 200 dirhemde (gümüş) sadaka (zekât) yoktur.” (Ebû Ubeyd. Kitâbü’l-Emvâl, s. 413.)
Altın ve gümüşün nisab miktarından fazla olan kısımları da aynı oranda zekâta tâbi olur. Altın ve gümüşün zekâta tâbi olması için külçe veya işlenmiş olmaları farketmez. Banknot paralar da bu hükme tâbidir. Şu halde günümüzde altın ve gümüşün yerine nakit olarak kullanılan madenî ve kâğıt paralar, sağlam çek ve senetler de altın hükmündedir. Dolayısıyla bunların da zekâtlarının verilmesi gerekir.
Selam ve sevgilerimizle…