GÜN’E GİRMEK (ALTIN GÜNÜ) CAİZ Mİ?
BildirSoru
Lütfen bu sorunun neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Sıra miktar belirleyerek kura çekerek güne girmenin menfaat içermesi nedeniyle faiz sonucu doğurabileceği için caiz olmadığı bunun bir karz olmadığı söyleniyor güne girmek caiz midir?
Cevap ( 1 )
Lütfen bu cevabın neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Kıymetli Kardeşim;
Bu meseleyi anlatırken bazı ilmihâl kavramlarından yararlanmamız gerekir.
Dinimiz borç verip borç almayı karz-ı hasen namıyla güzel ve yardımlaşmanın gereği olarak görmüştür.
Peki karz-ı Hasen ne demektir?
Karz/borç; bedeli iade edilmek şartıyla altın, gümüş, nakit para veya bir malın ödünç olarak verilmesidir. Maddi karşılığın gözetilmediği bir iyilikten ibaret olan borç akdinde borç olarak verilen şeyin para/nakit veya misli mal olması gerekir.
Herhangi bir menfaat sağlayan borç verme işleminin faiz olacağı yönündeki rivayetler borç vermenin sadece Allah için yapılan bir iyilik olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu sebeple borç verilirken borç veren kişiye herhangi bir fayda sağlayacak şartın koşulmaması hususiyetle belirtilmiştir. Misal; sana bin tl borç veriyorum, karşılığında iki bin lira alma karşılığında olursa, bu faize girmiş olur.
Borç vermek, bir insanı sıkıntıdan kurtarmak büyük bir sevaptır.
Gün meselesine gelince;
Fıkıh alanında büyük üstad kabul edilen Abdulazim ebuzeyd şam üniversitesinde, bu konuyla alakalı çok güzel bir beyanda bulunmuştur;
Bu günlerin bir mecburiyet ve zorlama olmaması gerekir.
Misal : 10 kişi altın gününe katıldı, bildiğiniz gibi sırası ilk çıkan borç alandır. Hepsinden alacak ve daha sonra sırasıyla borçlarını verecek. Kura’da sonuncu kişi ise mukridtir yani borç verendir. Bu hepsine borç verecek.
ikinci kişi ise birinciye karşı borç verendir. Diğerlerine karşi borç alandır. Sistem aynen bu şekilde devam eder.
Bildiğiniz gibi burda, birinci şahıs ve onu takip eden ikinci ve aşağıya doğru kişiler iktisadi bakımından da karlıdır. sonuncu kişide en çok zarar eden şahıstır. Çünkü gün geçtikçe paranın baya kıymeti azalacak ve sondaki şahıs sürekli parasını verecek ta ki hepsine verdikten sonra kendi parasını alacak. işte sırası sona çıkan adam her halükarda zarardadır…
Buna göre şahıslar arasında düzenlenen bu uygulamayı iki şekilde görebiliriz;
1- Güne katılan kişiler her hafta ödemekle sorumlu tutulmadan ister öder ister ödemez, hatta alacaklı olan kişi alacağını haftası ve zamanı gelmeden isteyebilmelidir. Şayet gün sistemi bu şekilde icra edilecek olursa karz-ı hasen ve teavün kabilinden görülür ki bunun caiz olduğunu izah etmeye bile gerek yoktur. Yani Sistemin keyfi olup, kişileri (sistemde olanları) zorla zarara sokmamak gerekir.Şafii mezhebinde “el hatip el-Buceyremî ve imam el kalyubi” böylesi bir düzenlemeyi caiz görmüştür.
2- Güne katılan kişilerin düzenli olarak her hafta vermesi gerekenleri vermesi talep edilir. Ama bu verme işlemleri mecbur tutulmayacak. Zira mecbur tutulursa bu karz-ı hasen ruhuna aykırı olur. Zira borç veren kişi bir dahaki ay veya haftada herkes kendisine borç versin şartıyla bu borcu verdiğinden “(veren kişiye) menfaat sağlayan her borç verme işlemi faiz işlemlerinden bir işlem olur.
Hulâsa islam’a en uygun şekli: Ya kurasız ihtiyaç’a göre bu arkadaşlar sıralarını yapmaları, veyahutta kura çekilmeden, birinin sırası geldiğinde sıkıntısı varsa vermeyebilir. zorlama yada daha sonra bir sıkıntısı oluştuğunda isterse çikabilir. Yani Rızaya dayalı olması gerekir.
Bu saydığımız şartlara uyulduğu takdirde bir sıkıntı olmayıp caiz olur..
Selam ve sevgilerimizle!