Alzheimer hastası oruç tutması vacip mi?

Bildir
Soru

Lütfen bu sorunun neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.

Bildir
İptal etmek

Alzheimer hastasının tuttuğu oruçlar sahih mi?
Fıtır sadakası ve oruç fidyesi üzerinde vacip mi?

İkincisi: Yoğun bakımda olan hastaların fidye ve fıtır sadakasının hükmü? Aynı şekilde bitkisel hayata giren hastaların hükmü nedir?

Cevap ( 1 )

  1. 2023-04-11T15:06:18+03:00

    Lütfen bu cevabın neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.

    Bildir
    İptal etmek
    Bu cevap düzenlenmiştir.

    Birinci sorunun cevabı: Alzheimer hastalığının üç evresi vardır.

    Birinci evre (erken evre) : Basit unutkanlıklar (alışveriş listesi, anahtar ya da ocağı açık unutma gibi), zaman kavramında silikleşme, tarihi hatırlamada güçlük, anlatılan olayların tekrar anlatılması, yeni bilgiler öğrenmede güçlükler, dil becerilerinde gerileme (kelime hatırlamada zorluk, doğru kelimeleri bulamama), karar vermede zorlanma gibi belirtiler görülür.

    İkinci evre (Orta evre): Bu dönemdeki hastalar rutin işlerini yapmakta sorunlar yaşar. Ev dışındaki işlerini tek başlarına yapamazlar. Yemek yeme, giyinme, tuvalet ve banyo esnasında yardıma ihtiyaç duymaya başlayabilirler. Sosyal ilişkilerde bozulmalar da bu dönemde başlar.

    Üçüncü evre (ileri evre): Bu evrede ise hastalarda idrarını tutamama, büyük abdest tutamamaları, postür bozukluğu ve yürüme güçlükleri gelişir. Bu dönemde hastalar neredeyse tamamen bakıma muhtaç hale gelmiştir. Beslenme, yıkanma, giyinme gibi aktivitelerin tamamında başkalarına bağımlıdır.

    Yaşlılıktan dolayı bunayıp aklını yitiren kişiye arapçada herif (الخرف ) denilir. Mâ’tûh (المعتو ) ise daha genel olup bunun İster yaşlılıktan ister doğuştan ister gençlik yıllarından olsun durumu delilikten daha hafif olan kişilerdir.
    Deliliğinde ,ateh’inde ve herifin’de farklı dereceleri vardır.
    1)Durumu ağır olup tamamen aklî dengesini yitirenler.
    2) Az miktarda iyi kötüyü birbirinden ayırt edebilenler. Bu İkinci kısımda bulunan deli ,ateh ve herifler,’ mümeyyiz çocuklar hükmünde olup mükellef olmayıp buna rağmen yaptıkları ibadetler sahihtir. Genelde Şafii kaynaklarda deli,ateh ve herif zikir edildiğinde maksad tamamen aklî dengesini yitirenlerdir.
    Şafii ulemalarından Takyeddin es’subki ibrazul hikem eserinde refûl kalem hadisinin üzerinde herifin(الخريف) hükmüne azda olsa değinmiştir.

    عن علي رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: “رُفِعَ الْقَلَمُ عن ثلاثة: عن النائم حتى يَسْتَيْقِظَ، وعن الصبي حتى يَحْتَلِمَ، وعن المجنون حتى يَعْقِلَ”.
    [صحيح] – [رواه أبو داود والترمذي وابن ماجه وأحمد]

    İmam Ali’nin (rediyellahu anhu) Peygamber’den (sallallahu aleyhi vesellem) rivayetle: ” Kalem üç kişiden kaldırılmıştır: Uyuyandan uyanana kadar, çocuk baliğ olana kadar,deli aklı başına gelene kadar .
    [ Sahih ] – [ Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace ve Ahmed rivayet etti ]

    Bazı rivayetlerde buna ek olarak herif (الخرف ) eklenmiştir.

    İmam Subki heriften maksad yaşlılıktan dolayı aklını yitiren kişi olduğunu beyan ediyor. Eğer bazı vakitlerde aklı başına gelirse o zaman bu müddet zarfında mükelleftir. Hadiste geçen herifin deli hükmünde olduğunu beyan etmişlerdir. Bayılma (الإغماء)ve uyku birbirine yakın oldukları için genelde aynı hükümdeler. Aynı şekilde delilik ve heriflikte birbirine yakın oldukları için genelde aynı hükümde olduklarını ifade etmişlerdir.
    İmam Subki daha sonra devam ederek herifin bayılma ve delilik arasında olan bir halet olduğunu ve herifin bayılmaya daha yakın bir halet olduğunu ifade etmişlerdir.

    Şafii fıkıh kaynaklarında:Oruçluyken dinden çıkma veyahut delilik geçirme (cinnet) bir lahza’da olsa orucu bozar. Fakat bayılma veyahut geceleyin sarhoş edici içecek içmesi veyahut ilaç içmesi durumunda gündüzleyin bir lahzada olsa ayılması durumunda orucu geçerli olacağını ifade etmişlerdir. Bayılma, dinden çıkma ve sarhoşluktan dolayı tutulmayan oruçların kazasını tutması gerekir. Fakat buluğ çağına erişilmediğinden dolayı tutulmayan oruçlar veyahut delilikten dolayı tutulmayan oruçlar için kaza tutulması gerekmez.

    Alzheimer hastalarının ve bitkisel hayata girmiş hastaların hükmü hakkında klasik fıkıh kaynaklarında açık bir şekilde ibare bulmak mümkün gözükmüyor. Alzheimer hastalığı, bitkisel hayat, delilik ve bayılma farklı durumlar ve farklı nedenlerlerden kaynaklı olduğu aşikârdır…

    Selam ve sevgilerimizle… 

    En iyi cevap

Bir cevap bırakın

Araştır

Buradan video türünü seçin.

Video kimliğini buraya koyun: https://www.youtube.com/watch?v=sdUUx5FdySs Ex: "sdUUx5FdySs".

Güvenlik Görseli güncellemek için resme tıklayın.

Yanıtlayarak Hizmet Şartlarını kabul etmiş olursunuz.